Otomotiv sanayisinde plug-in alarmı
Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Eroldu, otomotiv sektöründeki en son gelişmelerden, Amerika Birleşik Devletleri'nin duyurduğu yeni gümrük vergilerinden ve sektöre dair hedeflerimize yönelik yorumlar yaparak konuyu ele aldı.
Erodaldı ki, Türkiye'nin otomotiv sektöründeki başarıları ele alan toplantının çerçevesinde konuştu ve ülkenin üretim yeteneğinde önemli bir gelişme olduğunu belirtti. İddia ettiğine göre, 2024 yılünün bitimine kadar Türkiye'de olan otomotiv üretimi 2.2 milyon araç seviyesine ulaşacak durumdadır.
Eroldu, "%8'luk bir artım gerçekleşti üyelere olan yatırımlarıyla. Bu sayılar sadece OSD üyeleri tarafından yapılan katkıları içeriyor. Ancak, şu an ki 175 bin Togg ünitelerini de eklerseniz, ülkemizde yaklaşık 2.4 milyon ünite kapasitesine sahibiz. Eğer BYD ve Chery'nin planlanan fabrikalarının her birisinin 150 bin ila 200 bin ünite kapasitesi olduğu farz edilirse, bu sayılara thêm 300-400bin ünite daha eklenebilir. Böylece, toplamda 2.7-2.8 milyon aracın üretilebileceği önemli bir üretim kapasitesine ulaşmış oluruz." diyor.
Eroldu, Türk otomotiv endüstrisinde 2024'in bitimine kadar üretilen araçların sayısı 1 milyon 365 bin olacağını belirtti ve ekledi: "Bu durum, geçen yıldan %7 daha düşük olması anlamına gelir. 2024 yılı için üretimin yönünü inceliyor olsak, zorlu bir dönem geçirdiğimizi görebiliriz. Şimdiye dek yapılan yatırımlardan elde edeceğimiz sonuçları değerlendireceğimize ve gelecek yıllarda bu rakamları arttırmayı amaçladığımızı vurguladık. 2024 yılında 1.2 miliyar dolar tutarında yatırım yapılmıştır. Ayrıca, son 10 sene içinde otomotiv sektörünün ülkedeki toplam yatırım miktarı yaklaşık 10 miliar dolara ulaşmıştır." diye bilgi verdi.
AVRUPA'DA HEDİF ÜÇLİLİK, DÜNYADAKİ ONLUKLıkTargetExceptionOSD başkanı Cengiz Eroldu, gerçekleştirilen yatırımların bir neticesinde, Türkiye'nin dünya çapındaki ve Avrupa'daki araba yapım sırasına yükseldiğini belirtti.
Erodaldı ki, Türkiye'nin Avrupa Birliği'nde otomobili 6. sırada ve hafif ticari araçta ise 2. sırada yer aldığını belirtti. Geçen yıl hafif ticaride 3. sıradaydılar; toplamda hafif araçları üretmek konusunda 2024 yılındaysa AB'de 5. olduklarını kaydettiler. 2023 yılında 4. sıraladıkları pozisyonuna baktığınızda, bir adım gerileyerek 5. oldular. Dünya genelindeyse 2023'te 12., ancak 2024'te 13. sıraya düşmüş bulunmaktalar. İtalya gibi önemli otomotiv ülkelerinden birinin geçen senede üretimleri 1 milyondan az kaldığı göz önüne alındığında, bizim oluşturduğumuz 1 milyon 365 binden fazla ürün sayısı oldukça iyi bir sonuçtur. Avrupa ile karşılaştırıldığında daha üst düzeylere ulaşma fırsatım olduğununu kolayca görürüz. Hedeflerimize çok iddiaşıkız: Otomotiv sektöründe dünya çapında 10. sıraya çıkmayı planlıyoruz. Ayrıca Avrupalardaki üçüncü en büyük otomotiv ülkenin olması hedefine odaklıyız, aynı zamanda ihracatlarımızın 50 miliar dolara kadar yükseldiği görünecek. Şu an bu hedefler hayli zor görünmesine rağmen, yolumuzu görmeye devam edeceğiz."
AB DIŞINDAKİ REKABETÇİLİĞİMİZİ KAYBEDİYORUZCengiz Eroldu, otomotiv sektöründeki rekabet gücünün azalmasını, işçi ücretlerinden de vurguladı.
Eroldu, "İşçilik saati açısından 2021'de Türkiye ile Fas arasındaki fark 1 Euro idi; 3.9 ve 4.9 Euro şeklindeydi. Ardından 2022’de bu rakamlar 5.5’e yükseldi, 2023’teyse 8'ye ulaştık ve 2024'te 11 Euro oldu. Ayrıca 2025'te Romanya'yı aştık. Bu durumda bugünküRomanya, Türkiye'den daha uygun koşullarda bir ülkede bulunuyor olabilir." diye konuştu. Eroduda aynı zamanda belirtti ki, Batı Avrupası ülkeleriyle kıyaslandığında hala rekabete açıkız ancak AB dışı ülkelerle olan rekabette gerileyerek gidiyoruz."
Eroldu, rekabetçiliğun yalnızca döviz kurlarına bağlı olarak gelişemeyeceğini belirtti ve şöyle dedi: "Firmalarımızda verimliliği artırmanız ve genelleştirerek verimlilik üzerine odaklanmanız gerekecek. Türkiye'deki otomotiv sektöründeki küçük işletme sayısının Almanyadan yaklaşık iki kat fazla olması, aslında verimsizlik olduğunu gösteriyor. Ayrıca, enflasyon ve döviz kuru hareketleri arasında şimdi uyum sağlamalıyız ve herhangi bir noktada normalize edilmeli. Enflasyon kontrol altına alındığında, bu dengelemelerin daha doğal ve tahmin edilebilir olacağı görüşünü paylaştık."
Yerli araç payının azalması, kapasite kullanımını olumsuz etkiliyor.Son yıllardır Türkiye'deki otomotiv piyasasında yerli araçların payı azalma eğilimi göstermektedir. Geçmişe bakılırsa, 2024 yılında bazı aylar içinde bu oranın yüzde 30'yu aşamadığı dönemler de yaşanmıştır.
OSD Başkanı Cengiz Eroldu şuna dikkat çekerek konuştu: "Fabrika kapasitemizin kullanılmasındaki azalma ve rekabet gücümüzün zayıflamasına yol açan durum, otomobili 2024 yılına kadar %30'luk bir iç piyasada yerli payla tamamladık. Aynı yılda hafif ticari araçlar için %27, kamyonlar için ise %63, otobüsler için %100 ve traktörler içinse %90'lık oranlar ile sonuçlandı. Bu oranların önem arz ettiği nokta şu; yani herhangi bir üretim problemimiz olduğunda, 2.2 milyon kurulmuş kapasiteli ve yıllık 1 milyon 365 bine yakın ürün ürettiğimiz dönemde bir kapasite kullanım problemini yaşadığımız anlamına geliyor. Yüzdelik olarak hesaplandığında, 2024'de toplam kapasite kullanım oranı %70 civarıydı çünkü önceki yıllara kıyasla iç pazar paylarımız düşük seviyede (%30) kaldı ve bu durumda rekabetsizliğimize katkı sağladı. Fabrikanın performansının düşüşünün temelinde kapasitenin kullanımı yatıyor. Kamyon ve traktöre özel bakış yaparsak, kapasitesinin kötüye gittiğini gözlemledik. Örneğin, camiyoylarda, kapasite kullanımı %78 den %47 ye indi ve bunun büyük kısmı dış satılmalara dayandırılıyor -bu, Avrupalı müşterilerle ilgili iyice düşünülmesi gereken ender görülen bir işaret-. Ayrıca traktör sektöründe hem ithale hem de iç pazara yönelik satışlardaki düşüşü farkettik ve ayrıca burada son yıl içinde mevcut finansman seçenekleri arasındaki farklılığın arttığı da belirtilmelidir."
PLUG-IN TALEBI YURT İÇİ BİRÜNLERE UYGUN DeĞİLOSD başkanı açıklamada bulunarak, otomotiv endüstrisindeki ithalat ve ihracata da özel olarak değinme yapmış oldu.
"Dış ticaret dengesini değerlendirdiğimizde, uygulanan önlemelerin etkisinden dolayı 2023'te minus 1.6 milyar dolar olan toplam otomotiv (tamamlanmış araclar ihracat ve ithalat) dış ticaret açığımız, 2024 yılına minus 537 milyon dolar ile başladık. Bu durumda hem ithalatin belirli ölçüde düşmesinin yanı sıra, özellikle Çindendi gelen malların azalışına, hem de ihracatın artışına neden olmuştur. Özel olarak otomobili incelerseniz, 2023'te yaklaşık 6,6 miliar dolarlık bir açıklığa karşılık, 2024'te bu rakam 4.8 miliyar dolara düştü. Ayrıca ilk üç ayındaortalama 600 milyon düzeyindeydi." diye anlatmıştır.
Eroldu'ya göre, Türkiye pazarındaki şarj edilebilir hibrid araçların payı ve ithaliartan giderek daha fazla olduğu gözlemlendi. Geçen yılın ilk üç aylarında 489 araç bu yıl ise yaklaşık olarak 9 bin 500'e ulaşmıştır. Plug-in türündeki araclar içinde sadece Çin imalatçıları bulunmayıp, Artık Avrupa'dan gelen produceralardaplug-in vergi teşviki yararlanmayı düşünüyorlar. Yani, böylelikle taxteşvik nedeniylemarketin plug-insine doğru ilerlediği görülmekte. Bu teşviğörevleri yerel yatırımıdesteklemeyi amaclamıştı ancak şu an Avrupalı üretilerinide bunlardankârlılıkları mevcuttur. Mevcut istemınbu tarafa kayması,bugünkü yerelüreticiler için olumsuz bir durumdur." dedi.
#mansethaberresim#3705909#
Temmuz 2024'te şarj edilebilir (plug-in) hibrit araçların Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) oranları üzerinde bir değişim yapılmıştı.
Bu batarya dışı şarj edilebilir ve içten yanmalı motorlu araçlarda, yeni ÖTV oranları %30, %60 ve %70 olarak ayarlandı.
Düzenleme öncesindeTürkiye'de satış yapan plug-in hibrit araçlara en az yüzde 80 düzeyinde Özel Trafik Vergisi (ÖTV) konuluydu.
Plug-in hybridlerin düşük ÖTV seviyelerine dahil olabilmesi için, km başına karbondioksit emissionunun 25 gramer altına ve elektrikli menzil değerlerinin 70 km ve üzeri olmasını gerektiren koşullar belirlenmiş.
Yüzde 30'Olan yeni önceden belirlenmiş ÖTV oranına, başlangıçta yalnızca Türkiette 1 milyar dolara mal olan yatırımı yapan BYD'nin modellerinin giriş yapabildiği bir aşama vardı. Ancak, zaman içinde pek çok yabancı otomobil şirketinin diğer farklı model araçları da bu aynı ÖTV oranı ile Türkçe'ye getirilmeye başladı.
AMERIKA BİRLEŞİK DEVLETleriNE UZAKyız, YANI ETKİLERİMİZ DIGER ÜLKELERE Göre Daha Az OlurGeçen hafta ABD Başkanı Donald Trump tarafından duyurulan yeni gümrük vergileri, küreselleşmiş dünyada yeni bir ticari çatışmanın patlama noktasına geldi. Başkan Trump'ın açıklamasına göre, bu gümrük vergisi oranları ülke bazında farklılık gösterebilir. Ancak özellikle otomotiv endüstrisine odaklanılırsa, herhangi bir ülke üzerinde bağımsız olarak ABD'nin yüzde 25'luk bir gü_mrük vergisi uygulama hazırlıkları bulunmaktadır.
OSD başkanı olan Cengiz Eroldu, bu gelişmeyle ilişkili olarak Türk ekonomisine yansıyan etkilere ayrıca odaklandı ve otomotiv sektöründeki belirli bölgelerde olumsuz tepkiler yaşanabileceğini belirtti.
Eroldu, "Türkiye'nin Amerika Birleşik Devletleri'ne 1.4 milyar dolar tutarında ihracatı mevcut ve bu amount'un bir kısmı tedarik endüstrisinden kaynaklanıyor. Bu ihracattaki 178 milyon dolara traktörlardan ve 166 milyona ise otobüs ve minibus kategorilerinden katkı sağlanıyormuş. Dolayısıyla, traktörler ve otobüs grupları neredeyse etkilenmemiş olduğundan, ABD'de faaliyetlerimize küçük ölçüde artış yapmayı düşündük. Dikkate değer ki ABD, Türkiye'nin genel otomotiv ihracatının %4'sünü temsil ediyor. Artık çıkarabileceği bazı alanlar olduğunu fakat oldukça geniş bir piyasa olmadıkları konusunda görüş bildirdi. Belki de Türk şirketlerimizin avantajlarından biri, Amerikan pazarına yakınlığımızdan ziyade uzaklıktır; yani diğer ülkelerle kıyaslandığında etkisinin daha sınırlı olacağından eminiz." dedi.